Gezi Davası’nda ağırlaştırılmış müebbet mahpusa mahkum edilen Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Lideri ve iş insanı Osman Kavala hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) hak ihlali kararını uygulamayan iktidarın, Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi’ne gönderdiği savunma metni ortaya çıktı.
Savunmada, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dahil, iktidar yetkililerinin Kavala hakkındaki açıklamalarının “yargılamaya tesiri olmadığı” ileri sürüldü. İktidar, beraatine hükmedilmesine karşın eski bir evrakın açılmasıyla ceza verilen Kavala’nın, “iç hukuk yollarını tüketmeden AİHM’e başvurduğunu, bu nedenle kelam konusu AİHM kararının geçersiz olduğunu” savundu.
‘HAKİMLERE SORUŞTURMA AÇILMASI NEGATİF TESİR YARATMADI’
Gökçer Tahincioğlu T24’teki yazısında, Türkiye’nin daha evvel yöneltilen 12 soruya Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Dışişleri Bakanlığı kanalıyla gönderilen karşılıklarda verilen görüşlere yer verdi. Buna nazaran, Türkiye, daha evvel beraat kararı veren mahkemenin birtakım üyeleri hakkında disiplin soruşturması açılması, mahkumiyet kararı veren heyette geçmişte AK Parti üyesi olan bir hakimin yer alması bahislerine da şu cevabı verdi:
“Beraat kararı veren yargıçlara farklı nedenlerle açılan disiplin soruşturması, ceza yargılaması üzerinde negatif bir tesir yaratmamıştır. Disiplin soruşturması açılması, bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkını engellemez. Siyaseten angaje olduğu argüman edilen 13. Ceza Mahkemesi’ndeki yargıcın tarafsızlığını/ bağımsızlığını kaybettiğine dair hiçbir somut kanıt yoktur.”
‘ERDOĞAN’IN AÇIKLAMALARI YARGILAMAYI ETKİLEMEDİ
Türkiye, iktidarın ve Cumhurbaşkanı’nın Kavala hakkındaki açıklamalarının yargılamaya tesiri olup olmadığı konusunda da “Başvurucuya dair hükümet vazifelilerinin beyanlarının zamanlama, içerik ve bağlamı dikkate alındığında masumiyet karinesini zedeleyen bir konu yoktur zira başvuranın suçluluğuna dair bir kıymetlendirme içermemektedir” savunmasını yaptı.
BERAAT VEREN MAHKEME DAĞITILDI
Gezi Davası’nda yargılanan Kavala’nın beraat ve tahliyesine hükmedilmiş lakin cezaevinden çıkmadan, daha evvel savcılığın tahliye ettiği eski bir belge ‘casusluk’ başlığıyla yine açılarak, tekrar tutuklama kararı verilmişti. Bunun akabinde beraat ettiği Seyahat Davası’nı istinaf mahkemesi bozmuş, birinci kararı veren heyet de dağıtılmıştı.
Yeni bir mahkemede yargılanan Kavala, Seyahat Davası’nda ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına mahkum edilmiş ve cezası onanmıştı. Bu süreçte, Kavala’nın tutuklandığı etapta hak ihlali kararı veren, tahliyesine ve evrakın kapatılmasına hükmeden AİHM’nin kararı uygulanmamıştı. Bu nedenle de Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi, Türkiye için ‘yaptırım’ kararı almıştı. 17-19 Eylül’de Türkiye için uygulanacak yaptırım konusunda toplanan Bakanlar Komitesi, yeni bir gelişme olmaması nedeniyle 24 Ekim’de yapılacak toplantıya kadar Türkiye’den somut bir adım atmasını istemişti.
(YAZININ TAMAMI)
(ALINTI)